23 Temmuz 2013 Salı

BOSCH İLE KUZEY EGE DE ÜÇ GÜN

 Sevgiler selamlar  değerli takipçilerim.Günlerdir Bosch ile kuzey ege gezimi
hatırlattım fakat biraz aklım dağınık dedim,düğün hazırlıklarındayım, ramazanın biraz ağır diyebileceğim meşakkati derken bu güne kadar geldim:)Bosch  ile kuzey ege gezimiz 5-7 temmuz arasında gerçekleşti fakat bizdeki etkisi hala ilk günki heycanı ile  devam etmekte arkadaşlar:)Daha önce de sık sık bahsetmiştim," Bu bir kültür ve lezzet gezisiydi"... şimdi kuzey egenin tarihinden başlayıp müzelerden ve görülecek yerlerinden  çıkarsam bu yazı bitmez:))Gezdiğimiz yerler muhteşem ,tarihi ve doğa harikası yerlerdi ."Hani bir özlü söz vardır;" yediğin içtiğin sana kalsın gezip gördüğün yerleri anlat diye":))ben, tam aksine yediğim içtiğimden bahsetmek isterim:)umarım faydalı olurum. Blogumun konseptine uygun olması bakımından. Kuzey egede  en  seçkin ve lezzetli yemeklerin adreslerini vereceğim,fakat  bireysel gezmekten ziyade bir tur organizasyonu ile gezmenizi özellikle Gezgin Damakları şiddetle tavsiye edeceğim:))
Bu gezinin  başlamasındaki ilk vesileyi  biliyorsunuz,daha önce Yazmıştım...Evet harika insan
Bosch ev aletleri pazarlama müdürü Neylan Süer hanım efendi ve değerli ekibini  iyi ki tanıdım
iyi ki yolumuz keşişti ,topladığım anılarıma, muhteşem bir üç gün daha eklemiş oldum:))
Turdaki diğer arkadaşlar ve evlatlarla çabuk kaynaştık, bu etkenlerden bir tanesi elbette rehberimiz
Eray bey ve organizatör Güray bey'in katkısı kaçınılmaz ancak !!!Neylan hanımın etkisini yabana atamam elbette:))"İyi  bir yönetici olmak başka bir şey, iyi insan olmak başka "fakat ikisini birden taşıyorsanız muhteşem üstü oluyor işte....Tek kelime ile  Neylan hanım için düşüncelerim budur:))
Aynı şekilde değerli ekibi;Nuray,zeynep,Dilge ve Aynur hanımlar içinde  düşüncelerim budur:)
Bu tur sayesinde yeni arkadaşlıklar oldu:)Neslihanı ve süper kayınvalidesini(bende onlar gibi olmak isterim:)))Hazel'i-Doğuşcan'ı,Burcuyu-Barışı ,Tuğbayı,oğuzu sevgiyle anıyorum.Ayrıca bizim yaramaz Onurcanı (Ayşenimin oğluşu)yazmadan edemem:))tadı hala damağımdaki Kuzey Ege gezisindeki anıları tazeledikten sonra ...Kuzey egeye gelip yemeden gitmeyin diyeceğim lezzetlerden bahsedip lafı fazla uzatmayalım:)
Edremit'e yolunuz düşerse,Cumhuriyetimizle yaşıt," Cumhuriyet Lokantasındaki "lezzetleri yemeden sakın oradan ayrılmayın:)o kadar lezzetli ev yemekleri ,evet evet adeta "ben mutfağa girmiş,  tüm lezzetleri kotarmış ,çıkmışım gibi hissettim kendimi:))bu kadar bizim damağımıza çok uygundu her biri...
Cunda Adasına uğramışsanız tüm ege bölgesinde olduğu gibi "kabak çiçeği dolması,lorlu kabak çiçeği kızartması,lor tatlısı,börülce salatası,egeotları ile hazırlanmış salatalar,zeytinyağlılar ve olmazsa olmaz Deniz ürünleri öne çıkan lezzetler.
Tüm bunları bir arada "Cunda Meze Dünyasında" bulabilirsiniz...
Proğramımızda ege denizinin suyuna dalmak,kulaç atmak yoktu:))harika insan Neylan hanım'ın sayesinde oy birliği ile yeterli bir zamanda bunu da gerçekleştirdik efenim:))Ayvalık şirinkent mevki de "Yörük Mehmetin Yeri"benim için muhteşem üstübir yer bir tarafta tesislerde yemeğinizi yiyor dinleniyorsunuz diğer tarafta sahilde yüzmek ve yürüyüş yapma imkanınız var bu arada Lezzetler,on numara beş yıldız diyebilirim:)
Yine, Cunda adasında "Ayna Restaurant"Zeytinyağlı yaprak sarma ve Yoğurtlu kabak salatası,Deniz börülcesi mutfağa girip ben kotarmışım gibi tamamen bizim damak lezzetimize hitap ediyordu:)
lorlu kabak çiçeği kızartmasını ilk defa tattım muhteşemdi,fakat  reçeteyi vermediler):buradan size kopya vereyim Sofra  dergisinde aynı tarifi bulabilirsiniz damak lezzetime güvenin çözdüm olayı :))
Gezinin son günü eski Foça" Liman Restaurant"ilk defa tadım yaptığım" Yoğurtlu Kupeş Balığı"
Balık ve yoğurt  servis edildikten sonra sanki yiyemeyecekmişim gibi gelsede  yedikçe lezzeti fena olmadı:))şef" Balık Matısı diyen bizim çocuklara çok kızdı bilginize:))Ancak  ana yemek öncesi gelen mezeler muhteşemdi ve son olarak haşhaşlı tatlı  harikaydı:)
Böylece üç günlük geziyi tamamladık,sonuç olarak tadı damağımızda, bugünlerde yeni yeni ortaya çıkan kilolar bünyemizde döndük:)))Her şey için binlerce teşekkür edeceğim öncelikle Bosch firmasına ve pazarlama müdürü Neylan hanıma, ekibine:)Gezgin Damaklara ,Rehber Eray,organizatör Güray beylere,Kaptanımıza ,sevgili blog arkadaşlarıma Ayşenime,Nevvalime ,yeni tanıştığım grup arkadaşlarıma hepinize üç günlük tatili el birliğiile muhteşem kıldığınız için çok çok teşekkür ederim:))Umarım,isterim:) günün birinde, tekrar toplanıp başka yörelere gidelim:)) Kucak dolusu sevgi ve selamlarımı gönderiyorum...

 Yukarıda gördüğünüz fotoğrafta Lor Tatlısı dondurma eşliğinde.Yörük Mehmetin Yerinde yemeden dönmeyin..:)
 Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, lorlu kabak çiçeği ve bamya kızartması Ayna restaurant...:)
 Yukarıda gördüğünüz fotoğraf,Yörük mehmetin   yerinden ege otları mezetabağı.Kayaotu ve deniz fasulyesi ilk defa tadım yaptım güzeldi...
Yukarıda gördüğünüz fotoğraf, Cumhuriyet Lokantasındaki lezzetlerin bir kısmı:)
 Ayna Restaurant, servis edilecek lezzetleri bekliyoruz:))

 Yukarıda gördüğünüz Yoğurtlu Kupeş Balığı .Liman Restaurant...
 Yukarıdaki fotoğraf Haşhaşlı revani yemeden dönmeyin:)Liman Restaurant...
Yukarıda gördüğünüz fotoğraf ise üç günlük gezinin anısına Bergama da "Zeus Tapınağında"  topluca çektirdiğimiz hatıra fotoğrafı...
NOT:
Sevgili takipçilerim ,bu yıl henüz büyük tatilime çıkamadım:)bugün itibari ile anneciğimin yanına gidiyorum sanıyorum bloğumu güncelleyemeyeceğim fakat beni  Tweet'er,facebook ve instagramdaki eklentilerden izleyebilirsiniz.Bayramdan sonra görüşmek dileğiyle.Şimdiden Hepinizin Ramazan Bayramınızı Kutlar... Sağlıkla Huzurla sevdikleriniz yanınızda nice bayramlar dilerim...

BOSCH İLE KUZEY EGE'YE GURME SEYAHAT

 
“Bosch’tan Mutluluk Tarifleri” Facebook yarışmasının kazananları ile

Türkiye’nin önde gelen yemek bloggerları büyük ödül olan “Gezgin Damaklar” ile Kuzey Ege Gurme Turu’nu tamamladı.Bosch Ev AletleriPazarlama Müdürü

Neylan Süer’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen üç günlük gurme seyahat

kapsamında Kazdağları, Ayvalık, Cunda, Bergama veFoça’yı kapsayan

Kuzey Ege rotası izlendi. Seyahat boyunca hem tarihi ve doğal güzellikler

keşfedildi hem de yöreye has lezzetlerin tadına bakıldı.


“Yaşam için teknoloji”sloganıyla sadece bugünkü değil, gelecekteki yaşamımızı da iyileştiren teknolojiler sunan Bosch Ev Aletleri’nin Anneler Günü’ne özel Facebook Yarışması’nın kazananları ve Türkiye’nin önde gelen yemek bloggerlarının davetli olduğu üç günlük “Gezgin Damaklar” ile Kuzey Ege Gurme Turu tamamlandı. Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer’in evsahipliğinde gerçekleştirilen tur kapsamında ülkemizin en güzel yörelerinden Kazdağları, Ayvalık, Cunda, Bergama ve Foça gezilerek, yöreye ait enfes lezzetler birlikte tadıldı.


Bosch ile bir demet Kuzey Ege

Bosch Ev Aletleri’nin “Gezgin Damaklar” Gurme Turu’nun katılımcıları, gezi kapsamında lezzet zenginliklerinin yanı sıra yörenin kültürel varlıkları ve tarihi eserlerini tanıma ve doğal güzelliklerini de yaşama fırsatı buldu. İlk gün Edremit, Küçükkuyu ve Kazdağları bölgesini ziyaret eden davetliler, Zeus Atları, dikkat çekici mimarisiyle Yeşilyurt Köyü, Adatepe, Akçay ve Zeytinyağı Fabrika Müzesi’ni gezdi. İkinci gün Cunda Adası’nın keyfini çıkaran katılımcılar, aynı zamanda Taksiyarhis ve Aya Triyada Kiliseleri, Despot Evi, Eski Değirmen, Taş Evler, Saatli Cami, Balık Pazarı ve Antikacılar Çarşısı’nı ziyaret etti. Bir Ayvalık klasiği olarak Çamlık, Sarımsaklı ve Şeytan Sofrası’nda gün batımının keyfini çıkardı. Son gün ise önce Bergama’yı ziyaret ederek, şimdi Berlin’de olan Zeus Tapınağı’nın yerini, Kütüphaneyi, Trajan ve Athena Tapınağı’nı, Helenistik Tiyatro’yu ve Kilise’yi, ayrıca Kızıl Avlu ve Arkeoloji Müzesi’ni gezme fırsatı buldu. Son durak olarak da Ege’nin en sevecen ilçelerinden biri olan rengarenk Foça’nın keyfini çıkardı.


Bosch ile gurme seyahat hem göze hem damaklara bayram ettirdi

Tarihi ve doğal güzelliklerin yanı sıra eşsiz lezzet ve tazelikteki yemekler de turun ayrılmaz bir parçasıydı. Katılımcılar, Ege Bölgesi’ne özgü zeytinyağlılardan nefis balık çeşitlerine, deniz mahsüllü mezelerden çok özel tariflerle yapılmış tatlılara kadar pek çok lezzetin tadına vardı. Edremit’te tencere yemekleri, Ayvalık’ta zeytinyağlı sebze ve dolmalar, Cunda’da lor peynirli mezeler ve enfes lor tatlısı, Foça’da yoğurtlu küpeş balığı gurme turun damaklarda iz bırakan lezzetleri arasında yer aldı.


“Bosch ürünleri size yalnızca günlük yaşamınızı değil geleceğinizi de iyileştiren Teknolojiler sunar”

Daha detaylıbilgi almak isteyen tüketiciler, Türkiye’nin her yerinden ulaşabilecekleri Bosch Çağrı Yönetim Merkezini arayabilirler (444 6 333) www.bosch-home.com/tr facebook.com/BoschHomeTurkiye
Daha ayrıntılı bilgi için: Ogilvy Halkla İlişkiler
0212-339 83 62 /sinem.umeyis@ogilvy.com

GEZGİN DAMAKLAR

 Günün  birinde bir " Kültür ve lezzet seyahatini " bir araya getirmiş seyahat turu ile gezeceğimi hiç hayal etmemiştim.....Şimdi size bu sayfada alışık olmadığınız bir şeyden övgü ile bahsedeceğim:))
zira daha önce  de yazmıştım,etkinlikler dışında da  neyi çok beğenmiş, memnun kalmışsam marka ismi de vererek sizleri haberdar edecektim.
Eşim ve ben şimdiye kadar tur proğramına bağlı kalmamak adına tatillerimizi özgürce yaşadık zaten seyahat turları,eskiden bu kadar yaygın değildi.Son zamanlarda ise gittiğimiz yörelerde, bölgesel rehberlerle gezmenin çok keyifli olduğunu gördük,öğrendik:))
Daha önce " Bosch buluşmasında ,Gezgin Damaklar ile 3 günlük  seyahatin" şanslı bloggerlerinden biri olduğumu yazmıştım:)işte geçtiğimiz haftalarda bu kültür  ve lezzet gezisini  gerçekleştirdik inanın bu firmadan inanılmaz  memnun kaldık.
Aslında Kültür turları için  kısa süreniz varsa,  mutlaka bir tur şirketi ve rehber eşliğinde yapmanızı
önereceğim, zira gezilecek yerler,yeme içme ve kalacak yer için yorulmuyor sadece keyfine varıyorsunuz:))
Gezgin damaklar ile gezeceğimiz netleşince firma hakkında bilgi toplamaya başladım ,Kültür ve Lezzet bir arada seyahat turu....şimdiye kadar hiç duymamıştım, açık konuşmak gerekirse üzerinde çok hayal de kurmadım.Takiii seyahat başlayıp en seçkin ve kaliteli yerlerde mola verinceye kadar.Sanıyorum Türkiye de bir ilkler.Bir taraftan kültürel,tarihi varlıkları ve doğal cazibe alanlarını gezerken diğer tarafta molalar da bölgenin en  meşhur lezzetlerini tadıyor olmanız anlatılmaz yaşanır:)Bu tür gezinin,Benim blog konseptimle de yakından ilgili olması harika oldu elbette:)))  bizim turun organizatörü Güray bey , üç gün boyunca  tüm enerjisini  bizim için harcadı evet bunu çok net söyleyebilirim:)Aynı şekilde, konusunda eğitimli ve donanımlı Rehberimiz Eray Bey  ise bilgilerine bir de animasyonu ekleyince  eğlencenin tavan yaptığını anladınız sanırım :)Bu iki harika insan,düşünsenize bir birini  neredeyse tanımayan insanların kaynaşmasına etkileri çok fazla oldu.Ayrıca ,bizleri güvenli  bir şekilde seyahat etmemizi sağlayan  kaptanımızdan da bahsetmeden olmaz dı:))Kısaca,üç gün boyunca neredeyse,hiç bir aksaklık ve sorun yaşamadan  bol bol yedik,tarihi yerleri gezdik bilgilendik kaynaştık eğlendik:))eşim ve ben "Gezgin Damaklardan" çok memnun kaldık:))Bu keyifli gezi için sağladığı her türlü güven ve konfor için başta Bosch firmasına ve ev aletleri pazarlama müdürü Neylan hanıma ,Gezgin Damaklara,Güray ve Eray bey'e ve kaptanımıza çok çok teşekkür ederim...
Küçükkuyu/kazdağları yönünde  -ZEUS  ALTARI- bulunduğumuz mevkiden  çekilmiş ayvalık ve sarımsaklı manzarası,muhteşem değil mi:))
Nazik insanlar" Gezgin Damaklar" ve Güray bey, konakladığımız oteldeki odalarımıza bizler için bıraktığı  süpriz hediyelerimiz ile bizleri çok şaşırttı:))  çok duygulandım..." Bereket Küplerimiz ve ev yapımı kuru baklavalarımız":))

GÜLLAÇ TATLISI

Eskiden, sadece Ramazan ayında bulabildiğimiz Güllacı, günümüzde her zaman market raflarında görmemiz mümkün:)Gerçekten çok hafif bir tatlı Ramazan ayında hazırladığım Güllaç tatlısı ile rekor kırsamda:)aslında ,yaz'ın çok sıcak günlerin en ideal tatlısı olarak bakıyorum.Neredeyse ,4-5 yıl sıcak günlere  denk gelecek bayramlar için de mükemmel bir  alternatif diye düşünüyorum.Daha önce de  hazırladığım tatlıları da sizlere hatırlatırsam,Bayram için şimdiden listenizi oluşturmuş olursunuz:))umarım faydalı olmuşumdur.
 

Malzemeler:
300 gr güllaç yaprağı
3 su bardağı  toz şeker
10 su bardağı süt
ceviz,toz antep fıstığı

Hazırlanması:
Büyükçe bir tencereye süt ve şekeri dökün.Şeker eriyinceye kadar karıştırarak ısıtmaya bırakın.
Güllacı ıslatacağımız şekerli süt kaynar olursa güllacı  eritir,soğuğa yakın ısıda olursa güllaç yaprakları sert kalır.Yani  şekerli sütün ısısı, ne çok kaynar ,ne de soğuğa yakın  olmamalı.Orta kaynar ısıdaki şekerli  süt ile 40cm'lik tepsiye serdiğimiz tek yaprak güllaç yaprağının üzerine
1-2 kepçe süt dökerek ıslatalım. Kalan diğer güllaç yapraklarını yine güllaç yaprağı ve süt olarak bitinceye kadar döşeyelim.Soğumaya bırakalım.İyice soğuduğu zaman dilimleyerek  ceviz veya toz antep fıstığı ile servis edelim.
Afiyet Olsun...

17 Temmuz 2013 Çarşamba

ŞEKERPARE VE KALBURA BASTI TATLISI

 
Yaz Şekerparesi



















Malzemeler:
Şekerpare için:

• 1 ½ Su Bardağı Buğday Unu (150g)
• 2 Çay Kaşığı Pakmaya Hamur Kabartma Tozu (4g)
• 1/3 Su Bardağı Pakmaya Pudra Şekeri (45 g)
• 4 Yemek Kaşığı Tereyağı (70g)
• 1 Adet Yumurta
• 2 Çay Kaşığı İrmik (5g)
• ¼ Çay Bardağı Toz Badem (10g)
• 2/3 Çay Bardağı Antep Fıstığı (20g)
• ½ Limonun Kabuğunun Rendesi
Şurup için :
• 4 Su Bardağı Şeker (700g)
• 4 Su Bardağı Su (800ml)
• ½ Limonun Suyu
Krema için :
• 1 Su Bardağı Pakmaya Pudra Şekeri (120g)
• 1 Su Bardağı Beyaz Krem Peynir (200g)
• ½ Limon Kabuğu Rendesi
• İsteğe Göre 1 Çay Kaşığı Vanilya Özütü

Hazırlanışı:
1. Fırınınızı önceden 190°C ayarlayıp ısıtın.
2. Bir sos tenceresinde, şeker ve suyu 10 dakika kaynatın, ocaktan almadan önce limon suyunu ekleyip, soğumaya bırakın.
3. Bir karıştırma kabına un ve Pakmaya Hamur Kabartma Tozu’nu eleyerek aktarın. Toz badem, irmik ve tereyağını da ekleyerek parmak uçlarınızla ovuşturarak tamamen eritip karıştırın.
4. Kurabiye hamuru kıvamındaki hamuru 4-5 dakika yoğurun.
5. Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın, pişirme kağıdı serili tepsiye aralıklı olarak yerleştirin.
6. Ortalarına Antep fıstığı yerleştirip, önceden 190°C ısıtılmış fırında pembeleşinceye kadar, 15-20 dakika pişirin.
7. Bir sos tenceresinde şurup malzemelerini kaynatıp hazırlayın. Soğumaya bırakın.
8. Bir çırpma kabında krema malzemelerini düşük devirde çırpıp, soğuması için buzdolabında 30-35 dakika bekletin.
9. Fırından çıkarınca 5 dakika bekletip, üzerine soğuk şurubu dökün.
10. Arada kaşıkla şurubu üzerlerine gezdirip, üzerinde krem peynirli krema ile soğuk servis edin.

Kalbura Bastı



















Malzemeler:
• 2 ½ Su Bardağı Buğday Unu (250g)
• 1 Paket Pakmaya Hamur Kabartma Tozu
• ½ Çay Bardağı Yoğurt (50g)
• 1 Adet Yumurta
• ½ Su Bardağı İrmik (70g)
• 7 Yemek Kaşığı Margarin (125g)
• 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ (100ml)
• 1 Paket Pakmaya Şekerli Vanilin
• 1 Su Bardağı Ceviz (İri Dövülmüş)
Şurup için:
• 4 Su Bardağı Şeker (700g)
• 3 Su Bardağı Su (600ml)
• 2 Çay Kaşığı Limon Suyu
Servis için:
• 1 Paket Pakmaya Krem Şanti
• 1 Su Bardağı Süt (100ml) (Krem Şanti için)
• 1 Paket Pakmaya Çikolatalı Sos
• 2 ½ Su Bardağı Süt (500ml) (Sos için)


Hazırlanışı:

1. Fırınınızı önceden 180°C ayarlayıp ısıtın.
2. Un ve hamur kabartma tozunu eleyerek karıştırma kabına aktarın ve üzerine margarini ekleyin.
3. Parmak uçlarınızla ovalayarak margarin eriyip karışım kum kıvamına gelene kadar karıştırın.
4. Üzerine ceviz hariç diğer malzemeleri ekleyip 7-8 dakika yoğurun.
5. Hazırladığınız hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın ve kalburun orta irilikteki kısmına bastırarak açın.
İçerisine ceviz koyup hamurları kapatın.
6. Önceden 180°C ısıtılmış fırında, 35-45 dakika hamurların üzeri kızarıncaya kadar pişirin.
7. Bir sos tenceresinde su ve şekeri kaynatıp, 5 dakika daha şurup kıvamına gelene kadar pişirin.
8. 1-2 dakika soğutup, soğuk kalbura bastıların üzerine dökün.
9. Kalbura bastı hamurlarını çevirerek şuruba bulayın ve şurubunu çekince soğuk servis edin.
10. Arzuya göre üzerinde soğuk krem şanti ve çikolatalı sos ilavesi ile lezzeti arttırabilir, farklı bir lezzet katabilirsiniz.

ÇİKOLATALI PUDİNG

Merhabalar sevgili takipçilerim.Düğün hazırlıklarımız hız kesmeden devam ettiği,bu yoğunlukta zaman zaman zihnimin yorulduğu ve hala tatile çıkamadığım(geçen haftalardaki Bosch gezisini saymazsak)Doğrudur:))Aslında her ramazan ayında olduğu gibi,bu ramazanda da  mönü listesi veremedim:)fakat değerli takipçilerim bilirler ki ,en pratik tarifler ,inciyemek de vardır:)İftar ve sahur yemeği arası çok kısa süre olunca, tatlı yiyebilmek isteğiniz varsa  hazırlamış olduğum bu puding  çok kalorili, öncelikle belirtmeliyim ama her zararlı yiyeceğin çok lezzetli olacağını da unutmayın derim:))üzerinde , dondurma  ile servis edecekseniz küçük küçük kuplarda servis etmenizi öneririm.
Küçücük kupdaki pudingleri gören ev halkı "Bu kime yetecek "desede,bizim hanede öyle oldu:))siz bildiğinizden şasmayın ,efenim.Reçete çok sevdiğim arkadaşım sevgili Behiyenin hazırladığı tatlının bir kısmı.Bizler çok beğenerek yedik.Daha önce yaz aylarında devamlı hazırladığım  Supangle tarifime de bakabilirsiniz.Görüşmek üzere... 
  
Malzemeler:

1 litre süt
1 su bardağı tozşeker
1/2 su bardağı un
1/2 su bardağı nişasta
25 gr kakao
80 gr bitter çikolata
200 gr çiğ krema

Hazırlanması:
Bir tencereye un,nişasta,toz şeker ve kakaoyu ekleyip,yavaş,yavaş soğuk sütü ilave ederek yumurta teli ile karıştırın.Sonra orta hararetli ateş üzerinde 
devamlı karıştırarak, koyulaşıncaya kadar pişirin. Üzeri göz gözolunca ateşten alın ,içine kırılmış çikolatayı ekleyin.Devamlı karıştırarak çikolatanın erimesini sağlayın.İyice ılınmış pudinge kremayı ilave edin.Mikserle 4-5 dakika çırptıktan sonra kuplara boşaltıp buzdolabında soğumaya bırakın.
Tercihen dondurma ile servis edin.
Afiyet Olsun...

16 Temmuz 2013 Salı

SOLO CEHF'S İSTANBUL VE ÇİKOLATA

 Haftanın ikinci gününden tüm takipçilerime sevgiler selamlar.Bosch,tatiline çıkmadan önce buluşmuştum SOLO  ekibi ile hem de, kendimi evimde hissettiğim,benim için çok özel yerde:)
Elbette Gülhan Kara nın okulunda Cehf's istanbul da.Etkinliğin konusu çikolata idi.Şimdiye kadar katıldığım çikolata etkinliklerin dördüncüsü oldu benim için ama  Gülhan ve Mustafa kara'dan öğrendiğim bilgiler gerçekten çok değerliydi zira ortalığı fazlaca dağıtmadan, çikolata nasıl temperlenir ve çikolataya dair püf noktalarını öğrendik.Sırası gelmişken hemen  not düşmek isterim;
Ev ortamında dolgulu çikolata hazırlamak için ;bir çay bardağı kadar su doldurulmuş bir tencere ve onun içine geçecek fakat suya temas etmeyecek bir kabın içinde çikolatalar eritilecek.Bu işlemin adı benmari usulü.Çikolatalar yarı erimiş halde dışarıya alınacak ,karıştırarak tamamının erimesi sağlanacak.Daha sonra temperlenecek miktar çikolata ilave edilerek devamlı karıştırılacak ve kalıplara dökülecek.....Temperleme işlemindeki ölçüyü ,Mustafa bey şöyle oranladı;150 gr benmari usulü erimiş çikolata ve 5ogr temperleme ilavesi.Yani toplamda 200gr çikolata.Yukarıda fotoğrafını gördüğünüz Truff ların reçetesini ise bayram misafirleriniz için ayrıca vereceğim:))enfes bir lezzet ve sunum oluyor doğrusu:)
İşte  anlaşıldığı  gibi çikolataya battık ,çıktık:)ne ile temizledik, sildik ellerimizi elbette SOLO  ile:)
Solo, benim  yıllardır kullandığım markalardan biri,kalitesini hepiniz zaten biliyorsunuz, sadece bilmediğiniz SOLO'nun yeni çıkardığı ürün "Sıkıştırılmış Tuvalet Kağıdı"pakette 40 rulo var ve daha az yer kaplıyor vede ekonomik...
Sevdiğim Okulda ,sevdiğim marka ile buluşmak benim için inanılmaz keyifli bir gün oldu:)bu anlamda SOLO firmasına ve ekibine,Güzel insanlar, Gülhan-Mustafa Kara ve Cehf's istanbul  okuluna çok teşekkür ederim...


12 Temmuz 2013 Cuma

ÇİĞDEN KABAK VE HAVUÇ SALATASI

 Bizim hanede, özellikle ramazan ayında  öğlen saatinde ev halkının telefon trafiği hiç  bitmez,açlıkla her birinin yemek  siparişleri vardır:)Bende ana yüreği hepsinin istediklerinden ortaya karışık hazırlamaya çalışıyorum,Ramazan bereketi dedikleri bu olsa gerek ,yemek sonrası hiç birşey yenmemiş gibi tabaklarda kalıyor.En çok rağbet gören elbette iftariyelikler :)sebze tüketimi, salatalar dışında en aza iniyor.Sebzeyi yedirebilmemin formülünü iki yıldır buldum.Öncelikle ,jülyen bıçağı  edindim şimdi doğranabilen her sebzeyi jülyen bıçağı ile kıyıp limon,zeytinyağ ile tatlandırdıktan sonra doğru sofranın baş köşesine:)hem sunum, hem lezzet muhteşem oluyor, vitaminler ise bonusu:)

Reçetede ölçü yok, istediğiniz kadar, en küçüğünden kabak(olgun kabaktan da olabilir ,çekirdek kısmına fazla  inmeden doğrayın)isterseniz, havuç da ilave edebilirsiniz.Limon+zeytinyağ karışımı ile tatlandırdıktan sonra hepinize Afiyet Olsun...Sofralarınız bereketli,haneleriniz muhabbetli olsun.Mutlu haftasonları dilerim...

11 Temmuz 2013 Perşembe

İSLİM KEBABI

 Merhabalar sevgili takipçilerim.Bu kadar tembellik yeter :)aslında tembellik değil de ,son günlerin moda deyimiyle  Tükenmişlik sendromu yaşıyorum belki de:)şu sıralar zihnim çok dağınık arkadaşlar:)belli ki bir çok konuyu bir anda düşünüp çözüm aramaya çalışıyorum:)biraz dinlenmek,
biraz vitamin katkısı ,umarım iyi gelecektir,oysa size anlatacak ne çok şey var:)daha  Bosch ve Gezgin Damaklar ile ile yaptığımız kuzey ege gezimizden bahsedeceğim:)
Yemeğimize gelirsek,hepinizin bildiği  klasik türk mutfağı reçetelerinden  biri.Daha önceki postumda  Kabaklı  versiyonunu  hazırlamıştım,tercih sizin sıcak günler için çok ideal ana  yemek.

Malzemeler:
4 tane uzun patlıcan

Köfte İçin:
500 kg kıyma
2 -3 dilim bayat ekmek içi
1 orta boy kuru soğan rendesi
1 tane yumurta
1/2 demet maydanoz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı tuz
1,5yemek kaşığı domates püresi
1,5 su bardağı su

Hazırlanması:
Önce köfteyi hazırlayalım biraz dinlensin.Kıymanın üzerine ıslatılıp veya incecik ufalanmış ekmek içini ince kıyılmış maydanozu ve sıra ile diğer malzemeleri ilave edip güzelce yoğurup buzdolabına dinlenmeye bırakalım.Diğer tarafta, alaca soyduğumuz patlıcanların üzerine çok az tuz serpiyoruz acı suyunu atmak için,sonra parçalamadan sıkarak acı suyunu atıyoruz.Patlıcanları  mümkün olduğunca uzun boylu olandan seçmiştik ,sonra uzunlamasına 3 veya 4 dilime bölüyoruz.Aşağıdaki fotoğrafta göstermeye çalıştığım gibi....
Dilimlenmiş patlıcanları,  hafifçe kızartın.Ben üzerlerine yumurta fırçası ile yağ sürerek kızartıyorum.Tüm patlıcanların  kızartma işlemi bitince soğumaya bırakın.Buzdolabında dinlenmekte olan köfte hamurunuzu yumurta büyüklüğünde parçalar kopararak şekillendirin.Mümkünse yağsız bir tavada hafifçe her iki tarafını kızartın.Kızarmış  patlıcanın bir ucuna köfteyi yerleştirip rulo sarın ,üzerine bir dilim domates ve biber ekleyin ,kürdanla açılmaması için tutturun.Aşağıda fotoğraflamaya çalıştığım gibi.Tüm sarma işlemi bitince uygun bir tepsiye dizin.Domates püresi ile suyu karıştırıp sarılmış patlıcanların üzerine dökün.200 derecedeki fırında 20-25 dakika pişirin.İlk sıcaklığı çıkınca servis edin.Afiyet Olsun...



8 Temmuz 2013 Pazartesi

KABAKLI İSLİM KEBABI

 Tüm takipçilerime sevdikleri ile beraber huzurlu ,bereketli muhabbet dolu bir ay geçirmelerini dilerim.Hayırlı Ramazanlar efendim...
Uzun aradan sonra" ayağımın tozu ile "inşallah yarın iftara hazırlayacağınız harika bir reçete ile geldim,biz çok beğenerek yiyoruz, umarım sizlerde beğenirsiniz bu sıcak günler için ideal bir ana yemek olacağını düşünüyorum:)
Uzun ara ,ayağımın tozu dedim:)hatırlarsanız , Bosch ile yaptığımız etkinlikte "Gezgindamaklar  kültür gezisine gidecek şanslı bloggerlerden biriyim demiştim":))geçen hafta sonu bu keyifli geziyi gerçekleştirdik, iki gece üç gün süren muhteşem gezi anılarımı sonraki postda anlatacağım:)şimdi
müsadenizle,hemen reçeteyi yazıp bende sahur hazırlıklarına başlayacağım:)
Görüşmek üzere,kalplerinizden sevgi, sofralarınızdan bereket eksilmesin...

Malzemeler:
4 adet orta boy kabak

Köfte İçin:
500 kg kıyma
2 -3 dilim bayat ekmek içi
1 orta boy kuru soğan rendesi
1 tane yumurta
1/2 demet maydanoz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı tuz
1,5yemek kaşığı domates püresi
1,5 su bardağı su

Hazırlanması:
Önce köfteyi hazırlayalım biraz dinlensin.Kıymanın üzerine ıslatılıp veya incecik ufalanmış ekmek içini ince kıyılmış maydanozu ve  sıra ile diğer malzemeleri ilave edip güzelce yoğurup buzdolabına dinlenmeye bırakalım.Diğer tarafta dış kabuklarını kazıyıp yıkadığımız kabakları, uzunlamasına 3 'e veya 4'e bölelim.Aşağıdaki fotoğrafta göstermeye çalıştığım gibi  satın aldığınız kabağın hacmine göre orta kalınlıkta dilimlere kesin.Dilimlenmiş kabakları  hafifçe kızartın.Ben üzerlerine yumurta fırçası ile yağ sürerek kızartıyorum.Bütün kabakların kızartma işlemi bitince soğumaya bırakın.Buzdolabında dinlenmekte olan köfte hamurunuzu  yumurta büyüklüğünde parçalar kopararak şekillendirin.Mümkünse yağsız bir tavada hafifçe her iki tarafını kızartın.Kızarmış kabağın bir ucuna köfteyi yerleştirip rulo sarın ,kürdanla açılmaması için tutturun.Aşağıda fotoğraflamaya çalıştığım gibi.Tüm sarma işlemi bitince uygun bir tepsiye dizin.Domates püresi ile suyu karıştırıp sarılmış kabakların üzerine dökün.200 derecedeki fırında 20-25 dakika pişirin.İlk sıcaklığı çıkınca servis edin.Afiyet Olsun...
NOT:
Domates püresi yerine domates sos'da hazırlayabilirsiniz bunun için;2-3 orta boy domateslerin kabuklarını soyarak küp küp doğrayalım .Üzerine 1 yemek kaşığı sıvıyağ ve bir fiske tuz ilavesi ile pişmeye bırakalım.Domatesler ezilinceye kadar pişirelim.Sosun, bir miktar suyu olmalı bu şekilde ateşten alalım tepsideki kabaklara ilave edip  yine fırınlayalım.